5N6vXo. Nisa Sağlam Kişisel, İstanbulMerhaba harikasınız başarılarınızın devamı gelir inşallah. Emirhan Sarı Kişisel, Adanaİlk günden bu yana ekiple beraber bu işde ne kadar tecrübeli ve profesyonel olduğunuzu kanıtladınız. Başarılarınızın devamını dilerim. Bayram Şahin Kişisel, İstanbulAllah utandırmasın, çıkmış olduğunuz bu davada herşey istediğiniz gibi olsun. Yaşasın organik tarım, yaşasın temiz ülkemiz ve geleceğimiz. Alone Day Kişisel, LondonAllah sizi korusun, hepinize iyi şanslar. Cengiz Gözdemir Kişisel, İstanbulSelamün aleyküm güzel kardeşim, tüm içtenliğinizle bilgi paylaşıyorsunuz. Allah razı olsun. Ali Karka Kişisel, İstanbulHer geçen gün daha da ileri gidiyorsunuz, bu işi bilinçli kişilerin yapması dahada umutlandırıyor.
Türk ve Katarlı iş adamlarının iş birliğiyle, Şanlıurfa-Mardin kara yolunun 45'inci kilometresinde 182 dönümlük alan üzerinde 2 yıl önce yaklaşık 40 milyon dolar bütçe ile yapımına başlanan tesis, 2019 yılında üretime bölgedeki küçük ve büyükbaş hayvan çiftliklerinden toplanan katı çiftlik gübresi çeşitli işlemlerden geçiriliyor. İşlemlerin ardından elde edilen organik gübre, tesisteki laboratuvarlarda yapılan testlerin ardından paketlenerek satışa hazır hale alanlarına katkısıyla kısa sürede yurt içi ve dışında büyük ilgi gören organik gübre, başta Körfez ülkeleri olmak üzere Avrupa ve ABD'ye ihraç Hayat Organik Gübre Fabrikasının Pazarlama ve Satış Sorumlusu Zeki Yıldırım, AA muhabirine, son yıllarda dünya genelinde organik gübreye ilginin giderek arttığını üretim sırasında gübreye herhangi bir kimyasal madde katmadıklarını anlatan Yıldırım, "Tamamen doğal olan katı çiftlik gübresini tesisimize getirerek işlemlerden geçiriyoruz. Buradaki işlemlerden sonra tarımda kullanılabilir yüzde 100 organik gübre üretimi yapıyoruz." organik gübreyi Antep fıstığı, pamuk ve diğer tarım ürünlerinde kullanan çitçilerden olumlu geri dönüşler aldıklarını, üreticinin hasatta güzel sonuçlar elde ettiğini söyledi."Günlük kapasiteyi 900 tona yükseltmeyi planlıyoruz"Şanlıurfa'nın, Türkiye'nin önemli tarım ve hayvancılık merkezlerinden biri olduğunu, bunun ham madde ve pazarlama açısından kendilerine kolaylık sağladığını aktaran Yıldırım, şöyle konuştu"Ürettiğimiz gübreyi özellikle bölge tarımına sunuyoruz. Bunun yanında özellikle Körfez ülkeleri başta olmak üzere Avrupa ve ABD'ye, kurduğumuz bağlantılarla ihracatını gerçekleştiriyoruz. Dünyanın çeşitli yerlerinde yapılan fuarlara katılım sağlayarak yeni bağlantılar kurduk, inşallah farklı ülkelere ihracat yapmaya devam edeceğiz. Şu ana kadar sadece Körfez ülkelerine 4 bin ton organik gübre ihracatı gerçekleştirdik. Tesisimiz şu anda tek üretim bandı ve vardiya ile günlük yaklaşık 90 ton organik gübre üretim kapasitesine sahip. İleriki zamanda yürüttüğümüz yatırımlarla 3 vardiya 4 ürettim bandı şeklinde günlük kapasiteyi 900 tona yükseltmeyi planlıyoruz.""Dönüm başına 110 kilogram daha fazla pamuk verimi elde ettim"Organik gübre kullanan çiftçilerden Hakan Akıl da kimyasal ve organik gübre arasındaki farkı görmek amacıyla geçen yıl pamuk tarlasında organik gübreyi kullandığını bir kısmında kimyasal, diğer kısmında ise organik gübre kullandığını kaydeden Akıl, "Deneme sonucunda gerçekten iki gübre çeşidi arasındaki farkı gördüm ve organik gübre kullandığım kısımda dönüm başına 110 kilogram daha fazla pamuk verimi elde ettim. Bu benim için önemli bir farktı. Şimdi de buğdayda denedim sonuçlarını hazirandaki hasatta göreceğim. Gelecek yıl da yine farklı ürünlerde organik gübre denemeye devam edeceğim. Farkı gördükçe inşallah organik gübreyi daha fazla kullanacağım." diye konuştu. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi HAS üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Türkiye'nin önemli ihraç ürünlerinin başında gelen fındıkta son dönemde devam eden "İyi Tarım Uygulamaları" projesi ile organik fındık üretimi de arttı. Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği KFMİB Yönetim Kurulu Üyesi Cem Şenocak, AA muhabirine, fındığın Türkiye'ye ortalama 2,5 ila 3 milyar dolar döviz girdisi sağladığını üretiminin sürekli artırılması ve kalitesinin yukarı çekilmesi noktasında birçok projenin hayata geçirildiğinin altını çizen Şenocak, ihracatçılar olarak bu projeleri desteklediklerinin çalışmaların başında "İyi Tarım Uygulamaları" projesinin geldiğini kaydeden Şenocak, proje sayesinde dekar başına verim elde edilen bahçelerin sayısında da artış olduğunu fındık tarımının yapıldığı bölgelerde "organik fındık" üretiminin arttığı bilgisini vererek, "Dünya'da artık herkes tarım ürünlerinde her şeyin organiğini tercih etmek istiyor. Bu uğurda çok ciddi para ödeyen bir kesim olduğu bilinmektedir. Avrupa'da yaşayan insanlar bunu çok önemsemeye başladı. Organik ürünlere tüketici ilgisi çok fazla var." fındık üretilen bahçelerin sertifikalandırılması gerekiyorOrganik fındık üretiminin özellikle "İyi Tarım Uygulamaları" kapsamında Türkiye'de yaygınlaşmaya başladığını vurgulayan Şenocak, "Bilindiği üzere organik fındık üretiminin yapıldığı bahçelerde ilaç ya da kimyasal gübre kullanılamaması gerekiyor. Bu kesinlikle yasak. Kimyasal gübre ya da ilacın yerine organik gübre veya hayvan gübresi kullanılması gerekiyor." diye fındığın yetiştirildiği bahçelerin etrafında özellikle yerleşim yeri olmamasına dikkat edildiğini anlatan Şenocak, organik fındık üretilen bahçelere ilgili kurumlar tarafından sertifika verilmesi gerektiğini dile kayıtları yaptırılan bahçelerin "organik fındık yetiştirilebilir" sertifikası almaya hak kazanması gerektiğini bildiren Şenocak, "Sertifikasız bahçelerde üretilen fındık organik olarak satılamaz. O bahçeden elde edilen ürün organik olarak değerlendirilmiyor. Eğer çiftçi organik fındık üretmek istiyorsa mutlaka sertifikasını alması zorunludur. Çünkü bu ürününü satarken sertifikasını göstermesi gerekmektedir. Bunun özellikle bilinmesinde fayda var." ifadelerini kullandı."Geçen yıl 24 bin ton sertifikalı organik ürün ticareti yapıldı"Şenocak, Türkiye'de ortalama 720 bin hektar arazide fındık üretimi yapıldığına değinerek, şöyle konuştu "Organik fındık dikiminin yer aldığı arazilerde geçen yıl 24 bin ton sertifikalı organik ürün ticareti yapılmış durumda. Bu da Türkiye'de üretilen fındık miktarının yüzde 3'üne tekabül ediyor. Bu oldukça önemli bir gelişmedir. İnşallah daha da iyi seviyelere gelecektir. Üreticilerin organik fındık üretimine yönelmesi için bazı firmalar desteklemede bulunuyor. Özellikle gurbetçi olduğu için bahçesine yeterli ilgiyi gösteremeyen, arazisi yerleşim yerlerine uzak çiftçiler bu işe daha çok rağbet göstermiş durumda. Biz de bu işe yönelmiş üreticileri desteklemeye devam edeceğiz."Şenocak, organik fındık alımı yapan firmaların ürünlerin satışından daha iyi gelir elde ettiğini ve üreticiye de daha fazla ücret ödediğini dile getirerek, "Yetiştirilen normal fındık fiyatının üzerinde bir rakamdan üreticiler bu ürünü rahatlıkla satabiliyor. Dolayısıyla üreticinin organik fındıktan kazancı daha iyi. Arz talebe göre bu rakam daha yukarılara çıkabilir." dedi. Karadeniz Türkiye Fındık Tarım Ekonomi Haberler
Geçtiğimiz haziran ayında alınan bir karar tarım sektörü açısından önemli bir dönüm noktası terör saldırılarında ve yüksek tesirli patlayıcı yapımında etken madde olarak kullanılan amonyum nitratlı gübrelerin satışı yurt genelinde 8 Haziran itibariyle geçici olarak durduruldu. Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Şubat 2017'ye kadar nitratlı gübrenin takibi ve izlenmesine ilişkin bir altyapı çalışması yapacaklarını ve Şubat 2017'den itibaren de kontrollü şekilde satışların başlayacağı sinyalini vermişti. Bu gelişmeler ışığında son olarak Adalet Bakanlığı, nitrat içeren gübrelerle ilgili cezaları artıran kanun tasarısını Başbakanlığa gönderdi. Tasarıyla yetkililerin izni olmaksızın bu tür maddelerin ithali, satışı, başkalarına verilmesi, nakli, depolanması, satın alınması, kabul edilmesi veya bulundurulması suç olarak düzenleniyor. Buraya kadarki bilgiler herkesin malumu... Biz, ilgi alanımız gereği konunun 'ulusal güvenlik' boyutundan çok tarım sektörü açısından mevcut durumunu ve geleceğini irdelemek istiyoruz. Halk Yatırım ve Toros Tarım'ın hazırladığı iki farklı gübre sektörü raporu üretimden tüketime kadar birçok başlığı yakından inceliyor. Bu iki rapordan yola çıkarak gelin Türkiye'de gübre sektörünü mercek altına alalım. Kimyevi gübre üretiminin ana hammaddeleri doğalgaz, fosfat kayası ve potas tuzu olmakla birlikte, ara girdi olarak da amonyak, nitrik asit, sülfürik asit ve fosforik asit kullanılıyor. Kimyasal gübre üretimi için gerekli olan ana hammadde kaynağından yoksun olan Türkiye'de doğalgaz, fosfat kayası, potasyum gibi üretim için gerekli ana girdilerin neredeyse tamamına yakını %95 ithal ediliyor. Bu hammaddeler Türkiye’de 6-7 üretici firma tarafından gübre haline dönüştürülüyor. Bunların yanı sıra sektörde farklı büyüklük ve kapasitede 350 civarında firma faaliyet gösteriyor. Bu 350 firma, doğrudan ithalat yaparken, muhtelif karışım ve formülasyonlarla üretim yapıyor. Bu durumun en önemli sebebi ise sektörün dışa bağımlı yapısı. Uluslararası pazar koşullarına ve kur oynaklıklarına karşı bağımlı ve kırılgan yapı, sektör oyuncuları için üretim yapmanın avantajını ortadan kaldırarak, oyuncuları ithal ürünlere yönlendiriyor. Sektörde üretim ağırlıklı olarak AN, CAN, DAP ve kompoze gübrelerden oluşuyor. Kimyevi gübre türleri azot içeren üre, amonyum nitrat, amonyum sülfat gübreler ile iki ve üç besin içeren farklı bileşenli kompoze gübrelerden oluşuyor. Bunların yanı sıra sadece fosfor ve potas içeren gübre çeşitleri de bulunuyor. Toplam 7 üretici firma ile faaliyet gösteren yurtiçi kimyevi gübre sektörünün toplam üretim kapasitesi 5,7 milyon ton düzeyinde. 2006-2015 yılları arasında ortalama üretim ise 3,3 milyon ton seviyesinde. Peki tüketim pazarının büyüklüğü ne durumda derseniz onun da cevabını verelim.. Gelişmiş ülkelerde hektar başına ekili arazide gübre tüketimi 200 kg seviyesine yakın ve dünya ortalaması 116 kg düzeyinde. Türkiye'de gübre tüketiminin hektar başına 95 kg seviyesinde. Toros Tarım'ın raporunda, yeni kapasite yatırımlarıyla arz açığı bulunan yurtiçi gübre çeşitlerinin üretiminin artırılmasının yanı sıra ucuz hammadde kaynaklarına sahip ülkelerle yapılacak stratejik ortaklıklar sayesinde ucuz hammadde temini, sürdürülebilir rekabet gücünün sağlanması gerekliliğine de değinilliyor. Türkiye gübre sektörü, son 10 yıla baktığımızda yıllık 5-5,8 milyon ton arası kimyevi gübre satışı gerçekleştiriyor. Yıllar itibariyle bakıldığında gübre talebinin yüzde 40'ından fazlasının ithalat ile telafi edildiği dikkat çekiyor. Peki son gelişmeler ve ardından yapılması gündeme gelen düzenlemeler sektörü nasıl etkiliyor? Öncelikle şunu belirtelim. Nitrat içeren gübrelerin başında gelen Amonyum Nitrat AN, Kalsiyum Amonyum Nitrat'ın CAN toplam tüketimdeki ağırlıkları sırasıyla 2011-2015 döneminde ortalama yüzde 17 ve yüzde 14. Toros Tarım Genel Müdürü Hakan Göral, tabloyu şöyle özetliyor “Türkiye'de satılan kimyevi gübrelerin yaklaşık yüzde 55-60'ı azotludur ve bunun da yarısı nitratlıdır. Satışı yasaklanan kimyasal gübre, toplam kimyevi gübre pazarının yüzde 30-35'ini oluşturuyor.” Nitratlı gübrenin ağırlıklı olarak, bitkinin en hızlı büyüdüğü ilkbahar döneminde kullanıldığını hatırlatan Göral, “Dolayısıyla yasaklama, sezonun tam bittiği dönemde geldi. Haziran ve Temmuz'da da nitratlı gübreye ihtiyacı olan bitkiler vardı. Bu bitkilere nitratlı gübre yerine amonyum sülfatlı ya da üreli gübrelerle azot verdik” diyor. Sonuç olarak sektör açısından ortada hâlâ bir bilinmezlik söz konusu. Yasak Şubat 2017'de kalkacak mı? Kalkarsa hangi şartlar altında kalkacak? Bu süreç tarım sektörünü nasıl etkileyecek? İl ve ilçe tarım müdürlükleri, sahip olduğu veri tabanı sayesinde Çiftçi Kayıt Sistemi ile kimin, ne kadar arazisi olduğunu biliyor. Ürün çeşidine göre ne kadar gübre kullanılacağı da belli. Bu veriler ışığında kayıt altında satış yapılarak gübrelerin yasadışı kullanımı önlenemez mi? Bu yazıda sadece mevcut tablo ışığında durum tespiti yapmaya çalıştık. Öte yandan, kimyasal gübre kullanımına yönelik tartışmalar, eleştiriler ve kaygılar da söz konusu. Ancak bu işin bir başka boyutu. Onu da bir diğer yazıda ele alacağız. İrfan Donat Bloomberg HT Tarım Editörü idonat
türkiye de organik gübre üretimi